21 Mayıs 2008 Çarşamba

Koşmam Lazım Hayata


Ey dünya sana geldim birgün tanrının emriyle.Büyük sancılarla kıvrandırdım cennetin ayaklarının altına serildiği kadını.Doğanın kanunuydu çokta suçum yoktu nitekim yüzümü gördüğünde gülümseyişiyle unutmuş gibiydi her anını acısının.Duyduğum ilk seslerin ardından ilk nefesimi aldım yaşamdan.İlk nefes ve ilk can acısı.O da doğanın kanunuydu ciğerim havayla doldu.Sonra ben ağladım karnım doydu.Ben ağladım istediğim oldu.Emekledim dizlerim acıdı çözümü yürükmekte buldum.Yavaş geldi yürümek koşmaya çalıştım.Erken çabaydı.Koştukça düştüm.Düştükçe canım acıdı.Dizlerim acısı bu kez kabuklu yaralardandı.Arnavut kaldırımlı mahallemin bayırından aşağı beyaz parmak arası tokyalarımla koşmamam için nede çok tembihlenmiştim oysa.Çıkarıp attım ayağımdan onları madem düşmemin sebebisin yalınayak geliyorum hayat bekle beni diyerek.Ne paslı çiviler engeldi nede yerdeki cam kırıkları.Durduğumda vardığım yer ilkokulumdu.Çalan her zilin ardından ellerim siyah önlümün cebinde yürüyerek bahçeye her çıkışımda,koşanları gördüm hatta çekilsene ayağımın altından dercesine omuz atanları.Koşmayın!Koşunca düşülüyor,düşünce dizler kanıyor!
Biliyorum,hemde iyi biliyorum!Dinlemedim çünkü bana koşma diyenleri bakın hala kanaması durmadı dizlerimin.
*** *** ****
Ey çocukluğum!Orta yaşa yaklaştığım şu yıllarımda geride bıraktığım deli dolu gençliğim sende herkez gibi gidiş dönüş bileti aldın geldiğin yerden.Tüm koşmalarının nedeni bilmediğin dönüş vaktinin her an kalkış düdüğünün çalabileceği korkusu belkide.Dönmeden geldiğin yere olgun yıllarımın yapacakları ne kadarda çok çocukluğumun ve gençliğimin yaptıklarından.
Koşmama engel olma hayat.Bak büyüdüm de olgunlaştım bile ben artık.Düşmek senden de olsa ben silkeliyip dizime bulaşan tozu toprağı devam etmeyi öğrendim.Zaten eskisi kadar hızlı koşamadığım için kanamıyorda artık dizlerim.Kanasada umrumda olmazdı zaten.Ben artık ne ilk nefesiyle ciğeri yandığı için çığlık çığlığa bağıran,dizleri emeklerken yere sürtünmekten kızaran bebek,ne beyaz tokyasıyla koşarken ayağı takılıp düşen çocuk,nede düşmemek için koşmaktan vazgeçip avare yürüyen genç kız değilim artık.Okadar çok şey varki beni bekleyen zamanın yetmemesi korkum.Yetişmek için çabam.Yakalamak boş gönderdiğim,geçmiş 10 sefer sayılı treni orta yaş peronunda;yolda alınmayı bekleyen hayat öğretileriyle doldurup yaşlılık durağına vardırmak için.Ve koşmam lazım hayat o treni kaçırmadan yakalayabilmek için....

Hiç yorum yok: