22 Aralık 2009 Salı

MÜNAZARA TADINDA-1

Çağla: İnsanın hayatında en fazla kaç keşke olmalı? Keşke demeli mi? Keşke dememeli mi?

Nil: Benim hiç keşkelerim olmadı diyen kişilerin yalan söylediğini düşünüyorum Çağla.İnsanların hayatında keşkeler daima olacaktır çünkü hayat seçimlerden ibarettir.Seçtiklerimiz yada seçmediklerimiz bize keşke dedirtenler.

Çağla: Bu durumda keşke demek kader, yani bir bakıma kadere isyan etmek midir?

Nİl: Aslında şöyle desek daha doğru olur bence kader keşkeler bütünü.Burada isyan kadere değil onun sana sunduğunda tercih etmediğine karşı olabilir ancak.

Çağla: İyi de insanlar kendi kaderini seçemezler ki!

Nİl: Evet ama dürüst olayım buna bir yere kadar katılıyorum.Kaderin yaşadıklarımızın ana hatlarını belirlediğini ama hayatımızı seçimlerimizin belirlediğini düşünüyorum.Kader sana sunuyor,yolunu sen çiziyorsun.

Çağla: Saçma! Kim savaş ve açlık olan bir yerde dünyaya gelmeyi seçer ki?

Nİl: Tabii ki bunu kimse seçmek istemez.Seçimlerimiz sadece bizleri değil bizlerle birlikte bir çok insanı etkiliyor.Dolayısıyla savaşların da sebebi insanlar.Savaş yaşanan bir ülkede dünyaya çocuk getirmek sence kader mi seçim mi?

Çağla: Evet haklı olabilirsin.Bir seçim ve ardından getirdiği bir keşke olabilir bu son cümlen.Sanırım seçimler insanların hayatını değiştirdikçe keşkeler sil baştan yeniden başlıyor.

Keşkelerimize kader diyebiliyorsak asıl kader nedir peki?

Nil: Sana keşke dedirten her seçim yaradan tarafından sunulandır yani kaderdir.Sana sunulur seçersin yaşarsın,seçmezsin yaşamazsın ama şunu asla unutma neyi seçersen seç hep seçmediğin aklını kurcalayan olacaktır ve hayatındaki en ufak bir aksilikte o seçimi suçlayacak keşke diyeceksin.Keşke...

İnsanların kader deyip geçmeleri keşkeleriyle yüzleşememeleri,kendilerinden,başarısızlıklarından,güçsüzlüklerinden,seçimlerinden ve sonuçlarından kaçmalarından.
Keşke iyiyi farketmek için kötüye,yaşamı farketmek için ölüme ihtiyacımız olmasaydı...