22 Eylül 2008 Pazartesi



Yıllar, çok uzun yıllar önce Nazım Hikmet'le tanışmama sebep olan tutkunu olduğum bu şiiri şizlerle paylaşmak istedim.

BENCE SEN DE SIMDI HERKES GIBISIN

Gözlerim gözünde aski seçmiyor
Onlardan kalbime sevda geçmiyor
Ben yordum ruhumu biraz da sen yor
Çünkü bence simdi herkes gibisin

Yolunu beklerken daha dün gece
Kaçiyorum bugün senden gizlice
Kalbime baktim da iste iyice
Anladim ki sen de herkes gibisin

Büsbütün unuttum seni eminim
Maziye karisti simdi yeminim
Kalbimde senin için yok bile kinim
Bence sen de simdi herkes gibisin

(1918) - Yaz - Kadiköy


Nazım Hikmet Ran

17 Eylül 2008 Çarşamba

ÇAMUR

Çamur, 1996 Haziran'ında Murat (vokal-bağlama) ve Çağatay (gitar) tarafından Sakarya'da kuruldu.1998 yılının yaz aylarında Çamur, İzmit ve çevresinde tanınan bir grup haline geldi.. 2000 yılında StüdyoEKOL'de gerçekleştirdikleri kayıt zamanın olumsuzlukları nedeni ile albüm niteliği kazanamadı. Ve bu süreç grup üzerinde olumsuz bir etki yarattığından Çamur uzun süre sessiz kaldı.2007'de albümleri çıktı ve son dönem çıkan gruplar arasında farklı bir soundla piyasada yerini aldı. İlk klipleri maddi yetersizlikten olsa gerek oldukça vasatdı. Dream TV'de Yuxexes'de yerden yere vurulan Çamur özenti ve sadece piyasa yapmaya çalışmakla suçlandı. Çamur çok yıllardan beri birarada olan ve inandığı müziği yapmaya çalışan bir grup. Albümü alıp dinlemenizi öneririm. oldukça başarılı ve güzel bir albüm. Farklı ve güzel derlemelerle dikkat çekiyor. Özellikle Ömür Kılaçaslan(Çağlama) ve Çağatay Kadı(Gitar) Çamur'a hayat veren isimler olarak görüyorum. Grup desteklenirse çok iyi yerlererde geleceğine inanıyorum hatta bizzat defalarca canlı performanslarını dinlediğim için inanmaktan öte iyi biliyorum...
SERGÜZEŞT
Bırak anlatayım sarhoşum öyle
Sarhoşu da geçtim ne olacak böyle
Hayatlar içinden hayat seçmişim
Hiç bi şey fark etmez kendimden geçmişim

Şair giden geminin ardından bakar ya
Bakar da kendini zora sokar ya
Bazen bir itin duası tutar ya
Çok uzaklarda o gemi batar ya

Ah beni unut bitir beni gidiyorum
Ya unuttum ya vazgeçtim bilmiyorum

Yarim ateş olmuş içinden geçmişim
Kim ektiyse ekmiş ama ben biçmişim
Hiç boşalmadıki bardak hep dolu
Her şeyin bi sonu yok başka yolu
ÇAMUR

11 Eylül 2008 Perşembe

ELVEDA


Neden içimde bir sancı var şimdi durduk yere bana acı çektiren? Nefes aldıkça kalbime saplanan bıçağın etkisinde kalmak için çok geç kalmadım mı ki?
Peki ya sorularım! Cevaplarını çok eski zamanlardan beri bildiğim sorularla yeniden sınav etmem kendimi neden durduk yere belirdi şimdi?
Bir an önce bitsin dediğim çocukluğum masal tadında, yaşananların ana teması eşliğinde hayatıma adeta bir nakış gibi inceden inceye işlenmişken ,izlerini taşıdığı gençliğimse bindiği yolcu gemisinin ilk kez denize inişinde kutlama amaçlı kırılan şampanya şişesinin eşliğinde bilinmez diyar yolculuğunda gözden kaybolmak üzere hızla ilerlemekte…
Hey dur!
Nereye gidiyorsun? Hem bu acelen niye? Sende saklı bana ait bu günüme dair bir anım var.
Üstelik daha basamak atlamama tamı tamına bir ay var.Efendim çocukluğun mu?Boş ver şu şımarık küçük kızı.Az mı şey yaşattı sana?Bulup da ne yapacaksın bunca yıl sonra?Yıllar sonra bu vicdan azabı niye?Diri diri gömdüğün yerde onu yeniden canlı bulabileceğini mi sanıyorsun?Değer mi bunca yolu onun için gitmeye ,onun için beni terk etmeye değer mi?
Biliyorum zorunluluk bu.Kimin gücü yetmiş ki zamanı durdurmaya yada geri almaya?Ama gitme onun peşinden sen, içimde yaşatırım seni gençliğim.Geçen her yılımın cesareti olursun bende.Varsın yüzleşme,varsın örttüğün toprağın altında can çekişini sürdürsün o şımarık çocukluğum.Ne de çabuk unuttun annenden uzak geçirmene sebep olduğu yıllarını.Az çaba sarf etmemiştin o zamanın açığını kapatmak için.Benim yaklaşan varlığım değimliydi sana güç verip seni cesaretlendiren.Sense şimdi beni terk edip ona gidiyorsu.Peki ozaman.
Elveda gençliğim sana da çocukluğum gibi ELVEDA.....
ELVEDAYLA SÜSLENMİŞ BİR YARININ DÜNÜNDEYİM
KİMBİLİR BELKİ DOĞMAMIŞ MELEKLER ROLÜNDEYİM
KEŞKELERLE DOLU SON BAHARIN DEMİNDEYİM
BİLİNMEZ YOLLARIN ÖZLEMİNDE TAM ÖNÜNDEYİM…

7 Eylül 2008 Pazar

İNSANİTY

Bir sinir harbinin içine düştüm.Daha öncede yaşatılmışlığı var bu anın.Anlayışsız bir zihniyetin anlayış bekler hali.Hayatımdan elediklerim arasına koymayı düşünüp fakat herseferinde samimiyetiyle büyülendiğim,ardından adeta gergeflerde gerilmiş hallere bürünmeme sebep olan kişiler.Dost,arkadaş yada adı her neyse...
Çok teşekür ederim.
Varlığınız ve yokluğunuz arasındaki fark çokta ayırt edilebilir değil.Hep böyle değildi tabii...
Farkındaysanız geçmiş zaman kullandım.Bundan sonrasını varın siz anlayın.
Yıllardır peşinde koştuğum,sayısını bile hatırlamadığım kişisel gelişim kitaplarında aradığım farkındalığı fark etmemin sebebi olanlar size minnet borçluyum.
Yazacak bir sürü şey var ama kahrolası öfke krizim geçti.Dedim ya herşeyin farkındayım ,bunu bile istediğim doğrultuda yaşar oldum.Öfkelenince güzel yazacağımı biliyordum,yaşadığım bir hadisenin üzerine hızla buraya yöneldim ve yazmaya başladım,ardından yazmaktan sıkıldığımı farkettim ve yazmayı bitirmek için öfkemi sonlardımdım.
Bumudur yani farkındayım işte herşeyin.Kendimle,bedenimle ilgili bir çok şey kontrolüm altında.E şimdide hayatımda hiç bir süprize yer kalmadı.Ne gerçekten şaşırır,gerçekten üzülür,nede gerçekten mutlu olur bir hal aldım.Beyin gücünü,farkındalığı keşfettim hatta bu konudaNirvana'ya ,Fenafillah'a ulaştım.Bumudur yani sonuç.
Yaptığınız gerçekten istediğiniz şeydir.Yapmıyorsanız aslında gerçekten istediğinizi yapıyorsunuz:yapmamayı!
Bende yapmayrum ha buraya imamluğ!!!!!!!

Zaten bu güzel başlayıp farklı yöne akan yazıda iğrenç oldu ama olsun yinede yayınlıyacağım bana ait benden olan herşeyin bence değeri çok büyük çünkü!!!!


5 Eylül 2008 Cuma

PİRAYE

Piraye, Canan Tanİstemeden girdiği Diş Hekimliğ Fakültesi çıkartıyor hayatının dönüm noktası olan erkeği karşısına kızıl saçlı Piraye'nin.İstemeden başaldığı bu fakülteden mezun olduktan sonra, sevmeden başlayacağı bu mesleği bile yapamayıp tutkuyla arıyacak bir hayat yaşayacağını nereden bilebilirdi ki?
Denemek istedi Piraye'de yaşayarak öğrenmek.Tıpkı benim gibi...
Doğduğu günden bu yana,yavaş yavaş,her seferinde küçük billur tanesi ekleyerek;emekle,sabırla oluşturulan,göz kamaştırıcı güzellikte bir köşk.Ve bunu bir anda yerle bir etmeye karar vermek. Geride kalan enkazı diriltmeye güç yeter mi?Aynı görkemle inşa etmek mümkün mü?
Sürükleyiciliğine boğulduğum bu kitabı tüm işlerimi öylece bırakıp evden çıkmamacasına okudum.Kendimi yaşadım bazı bölümlerinde.Kah gülümsedim,kah gözümden süzülen yaşı sildim ellerimle.
İşte roman bu dedirten enfes bir kitap.Okuyun bana hak vericeksiniz.