11 Eylül 2008 Perşembe

ELVEDA


Neden içimde bir sancı var şimdi durduk yere bana acı çektiren? Nefes aldıkça kalbime saplanan bıçağın etkisinde kalmak için çok geç kalmadım mı ki?
Peki ya sorularım! Cevaplarını çok eski zamanlardan beri bildiğim sorularla yeniden sınav etmem kendimi neden durduk yere belirdi şimdi?
Bir an önce bitsin dediğim çocukluğum masal tadında, yaşananların ana teması eşliğinde hayatıma adeta bir nakış gibi inceden inceye işlenmişken ,izlerini taşıdığı gençliğimse bindiği yolcu gemisinin ilk kez denize inişinde kutlama amaçlı kırılan şampanya şişesinin eşliğinde bilinmez diyar yolculuğunda gözden kaybolmak üzere hızla ilerlemekte…
Hey dur!
Nereye gidiyorsun? Hem bu acelen niye? Sende saklı bana ait bu günüme dair bir anım var.
Üstelik daha basamak atlamama tamı tamına bir ay var.Efendim çocukluğun mu?Boş ver şu şımarık küçük kızı.Az mı şey yaşattı sana?Bulup da ne yapacaksın bunca yıl sonra?Yıllar sonra bu vicdan azabı niye?Diri diri gömdüğün yerde onu yeniden canlı bulabileceğini mi sanıyorsun?Değer mi bunca yolu onun için gitmeye ,onun için beni terk etmeye değer mi?
Biliyorum zorunluluk bu.Kimin gücü yetmiş ki zamanı durdurmaya yada geri almaya?Ama gitme onun peşinden sen, içimde yaşatırım seni gençliğim.Geçen her yılımın cesareti olursun bende.Varsın yüzleşme,varsın örttüğün toprağın altında can çekişini sürdürsün o şımarık çocukluğum.Ne de çabuk unuttun annenden uzak geçirmene sebep olduğu yıllarını.Az çaba sarf etmemiştin o zamanın açığını kapatmak için.Benim yaklaşan varlığım değimliydi sana güç verip seni cesaretlendiren.Sense şimdi beni terk edip ona gidiyorsu.Peki ozaman.
Elveda gençliğim sana da çocukluğum gibi ELVEDA.....
ELVEDAYLA SÜSLENMİŞ BİR YARININ DÜNÜNDEYİM
KİMBİLİR BELKİ DOĞMAMIŞ MELEKLER ROLÜNDEYİM
KEŞKELERLE DOLU SON BAHARIN DEMİNDEYİM
BİLİNMEZ YOLLARIN ÖZLEMİNDE TAM ÖNÜNDEYİM…

Hiç yorum yok: