27 Ağustos 2008 Çarşamba

FACEBOOK

İZMİT ORTAOKULU 1-2-3N SINIFI ÖĞRENCİLERİ
Facebook'ta sayfa açmaya karar vermem bir arkadaşımın bana gönderdiği davetiye sonrasında gerçekleşti.Orada tüm eski arkadaşlarına ulaşabildiğini duyduğumda buna kesin olarak karar verdim ve açtım.
Herkezin unutamadığı yılları vardır.Benimde unutamadığım yıllarım , unutamadığım arkadaşlıklarım vardı.Yukarıda resmi bulunan ortaokul yıllarım.Lisede kredili sistemin kobayı olan öğrencilerden olduğum için o dönemlerimde ortaokul yıllarımdaki gibi güzel sınıf arkadaşlıklarım olamadı.Zaten lisede sınıfımızda olamadı.Okula başladık saçma sapan bir sistemle tanıştık.En saçma yanıda bizi bilgilendirecek kimsenin olmamasıydı.Elimizde ders programı kağıtlarıyla tam 1 hafta boyu dersleri çakıştırmadan seçmece hocaların sınıfına girebilmek için çektiğim eziyetli günler geldi hatırıma bak yine şimdi...Hemen unutmak için konuyu kapatıyor ve tekrar ortaokul yıllarımdaki döneme dönüyorum.Az öncede söylediğim gibi en unutamadığım yıllarımdı.Lisede bir çoğuyla koptuk,ardından herkez için çizilen farklı hayatlar,farklı sürüklenişler derken kimse kimseden haber alamaz oldu.
İnsanın yaşı otuzlara gelince sanıyorum içinde geçmişin özlemi dahada büyüyor.İşte benimde öyle oldu.Birazda doğduğum ,büyüdüğüm,okuduğum,şehre uzakta geçirilen on yılın ardından nefes aldığım topraklara yaklaşmış olmamın etkisi de vardı bu özlemin ve merağın artmasında.Bir yandan da geçirilen büyük depremde kaybetmiş olabileceklerimin endişesi.İşte tam bu meraklar içinde yaşamaya başlamışken Facebook yetişti imdadıma.Ve bir, bir buluşmalar, bulamadıklarımdan habedar olmalar başladı.
İlk önce Elif'le(en önde elinde poşet olan) kavuştuk.Benim yaşadığım şehirde çalıştığını öğrendim.İlk şaşırmam böyle oldu.Aradığım arkadaşım meğer yanı başımdaymış aynı havayı teneffüs ediyormuşuz.Ardından Cem(en öndeki kızların içinde kızılcık bebek) ulaştı.Cem farklı cinsiyetler taşımamıza rağmen bana o yıllarda en yakın beni en iyi anlıyan ve beni en çok dinleyen,birde en çok kızdırıp ağlatan arkadaşımdı.Yıllar boyunca bizden kısa olmasına çok sinirlenmiş olan Cem,hayatı boyuncaAyça'nın(Cem'in yanında) yukarıdaki resim için Cem kendini kısa hissetmesin diye dizlerini kırmasını hiç unutamamış.Şu anda 1.85 boyunda olduğunu duyduğumda minyon olan oğlum çağatayın kısa boylu olacağı endişesini taşımaktan vazgeçtim.
Hayatın tuhaf tesadüfleri var. En ilginç olanı da yıllar sonra yıllar öncesinden tanıdığım iki kişiyi tanıştırma anıydı.Yıllardır yaşadığım şehirde benden yaşça küçük, kanımdan olsa bu kadar sevebileceğim canım kardeşimle olan sohbetinde onun okul anılarını dinliyordum.Ardındansa yapılan klasik bir davranışla bizim yıllarımızla kıyasladım ve bende arkadaşlıklarımızdan bahsettim.Yıllar sonra bahsettiğim arkadaşlarımdan biri olan Cem'le tanışıp güzel bir ilişkiye başlamalarına vesile oldum.İnsanın nerden nereye dememesi mümkün değil.Hayatın akışı gerçekten çok ilginç.
Sonrasında ise Fatma'yla buluştuk.O gerek okul yıllarında,gerekse evliliği nedeniyle hiç yaşadığı şehirden kopmadığı için bir çok kişiden haberdardı.Hem onu hemde o yılları öylesine özlemişim ki uzun uzun anlattık onunla.Bir çok kişiden haberdardı.Resimde hemen yanımda duran Hülya(mor yelekli) mesela.O yıllarda sınıfın en sessiz kızı olan Hülya avukat olmuş.Diğer başta duran (yeşil hırkalı) Selma, o yıllarda sınıfın en iri kızıyken şimdi mankenlere taş çıkartıcak bir fiziğe sahipmiş.En arkada duran ikiz erkek kardeşler vardı Sami ve Sabri.Maalesef sabri'yi depremde kaybetmişiz.Şıpsevdi sakızları geldi aklımıza Fatma'yla konuşurken.Okulda o yıllarda benden çıkan bir fikirin sonrasında tüm 3. sınıflara yayılan bir modaydı.Bir arkadaşımız bir türlü aşık olduğu kıza aşkını ilan edimiyordu ve bende o sakızın içinden çıkan aşk tanımlarından birini ezberletmiştim ona.Sonrasında oda bir şıpsevdi sakızı alıp aşık olduğu kıza vermişti.Kız baştan anlam verememişti.İçini açıp okuduğunda Aşk Dediğin Birlikte Yaşlanmaktır yazıyordu.Arkadaşım ona günler boyu şıpsevdi sakızı alarak hergün aşkın başka bir tanımıyla ona aşkını ilan etmiş oluyordu; sonunda aşkına karşılık buldu ve bu aşkını ilan etme şekli okulda moda oldu.Çok temiz duygulardı o yıllarda yaşananlar.Erkeklerin değil kızların kendini ağırdan aldığı,herşeyin tüm saflığı ve güzelliğiyle yaşandığı yıllardı.Can arkadaşımız Hakan'ı bir trafik kazasında kaybetmemizse o yıllardan kalan en acı hatıramızdır hepimizde.Liseye başladığımız yıllarda çocukça,nedenini bile hatırlamadığım bir kırgınlıkla koptuğum Ayça'nın(en önde dizlerini kırmış olan) özlemiyse bende bambaşka bir yer tutar.Hemen yanlarında bulunan Aylin ve Özlem'le 3 yıl boyunca sıra arkadaşıydık ama mezuniyetten sonra hiç haberleşemedik.Umarım onlarada ulaşacağım.
Fatih arkadaşımıza fotograf paylaşımları için sonsuz teşekkürler.
Hepsiyle birgün bir yerlerde buluşabilmek ümidiyle.


KAYBETTİKLERİMİZİN MEKANI CENNET OLSUN....

3 yorum:

oyku dedi ki...

Aşk Dediğin Birlikte Yaşlanmaktır...birlikte yaşlanamadık belki ama hiç bir zamanda unutmadım...Ne okul arkadaşlarımı ne anılarımı...keşkelerimin olmadığı yıllardan kalan arkadaşlarım... sizleri bulmak beni çok mutlu etti..umarım kaldığımız yerden devam eder (belki hayal ama)tüm sınıfa ulaşabiliriz..Yüreğine sağlık canım..tebessümle anlatacak daha çok anılarımız var umarım derledikten sonra onlarıda bu platformda görebiliriz..sevgilerimle...YAZIDA ADI GEÇEN FATMA

Cem Duran dedi ki...

Birincisi orda bahsi geçen kızların arasında ne işi olduğunu bilmeyen çocuk benim... Halada ne işim var bilmiyorum... Şu benden uzun boylu kız sevdasına galiba :) İkinciside boyumla ilgili ufak bir düzeltme yapmak istiyorum boyum sadece 1.79 cm... Nilay ne güzel etmişte fotomuzu koymuş ve bu güzel yazıyı yazmış... Demek gerçek dostluklar bir gün bir yerde tekrar devam ediyor...Tabi birde kaybettiklerimize Allahtan rahmet diliyoruz... Toprağın bol olsun Hakan Çeliker...

Unknown dedi ki...

nilay teşekkür ederim hakikaten unutulmayacak yıllardı. şunu da hatırlatayım sabri ile sami ikiz değildi sami bir yaş küçüktü bir ara toplanma faaliyeti yapılırsa seve seve gelirim herkese çok selam. yolu düşen olursa sakaraya söğütlü çok programlı lisesindeyim beklerim. fatih